Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde yaşayan büyük bir ağaç varmış. Bu ağaç yıllardır olduğu yerde yaşar, küçük hayvanlara yuva olur, insanlara gölge olurmuş. Yıllarca, yağmur, rüzgâr, kar ve dayanılmaz sıcaklıklar görmüş. Yaşadığı zor günlerinde yanında birçok da güzel günleri varmış. Gölgesinde uzanan insanlar, çevresinde koşturan çocuklar, dallarında sallanan salıncaklar, kavuğunda uyuyan hayvanlar… Hepsi büyük ağaç için çok önemli anılarmış. Yaşadığı güzel günler sayesinde kökleri daha da derinlere uzanmış ve hayata sıkı sıkı bağlanmış.
İnsanlar da büyük ağacın heybetine hayranlarmış. Onun dallarının uzunluğu, yapraklarının genişliği, gölgesinin büyüklüğü, meyvelerinin lezzeti insanlar için çok önemliymiş. Fakat günlerden bir gün, genç bir adam bir ağaç ile birlikte büyük ağcın yanına gelmiş. Toprağı kazmış ve ağacı ekmiş, can suyunu verip oradan uzaklaşmış. Birkaç gün sonra ormana pikniğe gelen insanla yeni ağacı görünce çok şaşırmışlar. Kocaman bir ağaç daha olduğu için çok sevinmiş. Eski büyük ağacı unutup, yeni ağacın gölgesine dinlenmeye, oynamaya başlamışlar. Büyük ağaç bu duruma çok üzülmüş. Bu kadar hızlı onu unutup başka bir ağacı benimsedikleri için çok kırgınmış. Günler geçmiş ve eski büyük ağacın yanına kimse uğramaz olmuş. Günler geçmiş, aylar geçmiş yeni ağaç daha da büyümeye başlamış. Eski büyük ağaç ağacın bu kadar çabuk büyümesine şaşırmış, onun çok sağlam olmadığını düşünüyormuş. Ama yine de bu düşüncesini kimseye söylememiş. Çünkü ağacı kıskandığını düşünmelerini istemiyormuş.
Günlerden bir gün ormanda çok büyük bir fırtına çıkmış. Bu fırtına o kadar büyükmüş ki, kuşlar uçmakta zorlanmış, yuvaların bazıları bozulmuş, meyveler dallardan düşmüş hatta bazı ağaçların dalları bile kırılmış. Bizim eski büyük ağaç güçlü kökleri ile sıkıca toprağa tutunmuş ve fırtınada hiç zarar görmüş. Ama yeni ağaç hızla büyüdüğü, toprağa yeterince tutunmadığı için devrilmiş. Birkaç gün sonra insanlar ormana geldiğinde devrilen ağacı görmüşler ve hemen ona yardım edip tekrar toprak ile buluşturmuşlar. Yeni ağaç artık akıllanmış ve önce köklerini derinleştirip, güçlenmiş. Bu rüzgâr onun için iyi bir ders olmuş. İnsanlar da eski büyük ağaca ayıp ettiklerini anlamışlar ve onu birdenbire yalnız bıraktıkları için çok üzülmüşler. Ağaçtan özür dileyip eski mutlu günlerine geri dönmüşler. Masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.