Elif üniversite sınavına hazırlanan genç bir kızmış. Dışardan bakıldığında çok güler yüzlü, mutlu görünen bir kızmış. Ama biraz içine kapanık ve sessizmiş. Bu durum ailesinin çok dikkatini çekiyormuş ve sürekli kızlarını yürüyüşe, eğlenceye götürüyorlarmış.

Günlerden bir gün Elif test çözerken dikkatini toplayamamış ve test çözmeyi bırakmış, ileri de hangi işi yapmak istediğini düşünmüş. Bütün iş dalları gözünün önünden geçmiş, doktor, avukat, öğretmen, mühendis, hiçbiri Elif’i mutlu etmiyormuş. Okulda ki başarısını hangi alanda kullanmak istediğine bir türlü karar veremiyormuş. Test kitaplarını kaldırmış, hırkasını giymiş ve kulaklığını takmış. Annesine: “Anneciğim ben biraz yürüyüş yapacağım” deyip evden çıkmış. Evlerinin yanında ki yürüyüş parkuruna gelmiş ve temiz havayı içine çekerek yürümüş. Kısa bir süre sonra yorulmuş ve bir bankta mola vermiş. Hava artık soğumaya başlamış tam kalkacakken yanına küçük bir kedi gelmiş. Kedi o kadar küçükmüş ki Elif ona bakmaya kıyamamış. Hemen onu alıp evinin yanındaki kedi parkına getirmiş. Yolda da alabildiği kadar mama almış. Kediyi parka teslim ettikten sonra huzurla eve geri dönmüş. Yüzünde ki mutluluğu annesi ve babası da fark etmiş. Ertesi gün Elif tekrar yürüyüşe çıkmış bu sefer karşısına bacağı aksayan bir köpek çıkmış. Onu orada yalnız bırakmak istememiş ve hemen alıp veterinere götürmüş. Elif bu köpeğinde hayatını kurtardığı için çok mutluydu.

O günden sonra nerde bir hayvan görse hemen elinden geleni yapmaya başladı. Birkaç gün sonra artık ileri hangi mesleği yapmak istediğini bulmuştu. O hayvanlara yardım etmeyi, onların yaralarına merhem olmayı seçecekti. Annesi ve babası ile konuşup “veteriner” olmak istediğini söylemiş. Anne ve babası da bu duruma çok sevinmiş. Elif’in artık bir hedefi varmış ve eskisinden çok daha mutluymuş. Sene sonunda girdiği sınavda da veterinerlik fakültesini kazanmış ve mutlu bir şekilde hayatına devam etmiş. Bu hikâyede burada bitmiş.

Hikâye okumayı seviyorsanız Kısa Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.