Ezgi anasınıfına giden bir kızmış. Okulunu ve arkadaşları çok seviyormuş ve bu yüzden her gün neşe içinde okuluna gidiyormuş. Ancak Ezgi, ders çalışmayı ve sayı saymayı hiç sevmiyormuş. Bu durum öğretmenlerinin dikkatini çekmiş ve annesini okula çağırmış. Annesi ve öğretmenleri bir plan yapmışlar, çünkü Ezgi’nin dersleri çok sevmesini istiyorlarmış.

Bir gün Ezgi odasında oyun oynarken annesi yanına gitmiş. Ezgi’ye sayı saymanın ne kadar önemli olduğunu anlatması gerekiyormuş. Annesi Ezgi’nin karşısına geçip: “Kızım gel bakalım, seninle bir oyun oynayalım. Eğer bu oyunu ben kazanırsam sen benim istediğim bireyi yapacaksın. Eğer ki sen kazanırsan ben senin istediğini yapacağım. Anlaştık mı?” demiş. Ezgi hevesle annesine: “Anlaştık, anneciğim” demiş. Anne kız hazırlanmış ve oyuna başlamışlar. Oyun aslında çok basitmiş. Annesi aynı renkte olan oyuncakları parça parça ayırmış ve hangisinin kaç tane olduğunu sayması gerekiyormuş. Ezgi tam saymaya başlayacakken sayıları unutuyormuş. Bu yüzdende oyunu bir türlü kazanamıyormuş. Sıra annesine geldiğinde ise annesi bütün sayıları sayıyor ve oyunu kazanıyormuş.

Oyun bitince Ezgi çok üzülmüş. Annesi ise kızının yanına gidip “Sayıların hayatımızda büyük bir önemi vardır kızım. Başarılı olmak için çok çalışmalıyız. Sen çalışırsan da mutlaka yaparsın, ben sana tüm kalbimle inanıyorum” demiş. Ezgi annesinin haklı olduğunu anlamış. Düşündüğünde sayıların hayatın her alanında olduğunu görmüş. O günden sonra sayıları tek tek öğrenmiş ve derslerine de sürekli çalışmış. Bir daha da asla derslerine çalışmamazlık yapmamış. Bu hikâye de burada bitmiş.

Hikâye okumayı seviyorsanız Kısa Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.