Feride ve Funda çok iyi anlaşan kız kardeşlermiş. Beraber yemek yemeği, bahçede oyun oynamayı, annelerine yardım etmeyi çok severlermiş. Her sabah anneleri kahvaltı hazırlarken, sofraya tabakları, çatal, bıçağı, ekmeği koyar, kendileri ile gurur duyarlarmış. Odaları ise her zaman toplu ve temizmiş. Çünkü oyuncaklarına çok değer verirlermiş. Feride ve Funda en çok dedektiflik oyunu oynamayı severlermiş. İki kardeş her gün bahçeye çıkar, ağaçların altında ajanlık oynar eğlenirlermiş.

Günler, haftalar geçmiş Feride ve Funda’nın bu oyunu oynama isteği hiç bitmemiş. Günlerden bir gün iki kardeş ve anneleri evlerinin arkasında ki parka gitmişler. Koşarak salıncağın olduğu alana gittiklerinde ağaçta asılı olan bir ilan görmüşler. Bu ilanda kayıp bir kedi varmış. Kedi bir gün önce kaybolmuş. Beyaz tüyleri, yemyeşil gözleri varmış. Bu ilan iki kardeşin yıllardır oynadığı dedektif oyununu hatırlatmış. Feride kardeşine dönüp “Funda, bu kediyi bulabiliriz. Yıllardır oynadığımız oyunu gerçekleştirmeye ne dersin?” diye sormuş. Funda ablasının sözlerine çok heyecanlanmış “Hadi bulalım” diye sevinçle bağırmış. İki kardeş önce etrafı aramaya başlamış. Parkın hiçbir yerinde kediyi bulamamışlar. Daha sonra parkta oyun oynayan çocuklara, banklarda oturan insanlara sormuşlar. Kimse kediyi görmemiş. İki kardeş ne yapacağını düşünürken, yanlarından bir kedi geçmiş. Hemen kediyi takip etmeye başlamışlar. Kedi önce çöp kovasına girip yemek aramış, daha sonra parkın etrafında iki tur atmış. Kızlar hala kayıp kediyi bulmamışlar. Tam umutları tükenirken kedi, parktan çıkmış ve karşı evin bahçesine girmiş. Kızlar duvardan bahçeye bakmışlar ve içeride birçok kedi olduğunu görmüş. Funda’nın dikkatini biraz ilerde yalnız olan bir kedi çekmiş. “Abla bak orada sanki beyaz bir kedi var” demiş. Feride dikkatli bakınca bu kedinin kayıp kedi olduğunu görmüşler.

Hemen annelerin yanına gidip ilanda ki numarayı aramasını istemişler. Anneleri numarayı arayıp, kayıp kediyi bulduklarını söylemiş. Kedinin sahipleri koşarak parka gelmişler. Feride ve Funda parkın dışında ki bahçeyi göstermişler. Kedinin sahipleri “Pamuk Pamuk” demiş ve beyaz kedi koşarak gelmiş. İki kardeş çok mutlu olmuş. Yıllardır oynadıkları oyun sonunda gerçek olmuş ve bir kediyi ailesine kavuşturmuşlar. Kedinin ailesi, Feride ve Funda’ya çok teşekkür etmiş. İstedikleri zaman kediyi sevmeye gelebileceklerini söyleyip parktan ayrılmışlar. Anne ve kızlar da evlerine doğru yola koyulmuşlar. İki kardeş en mutlu günlerini yaşadığını düşünmüşler ve eve gidip dinlenmişler. O günden sonra bu olayı herkese anlatmışlar, bu hikâyede burada bitmiş.

Hikâye okumayı seviyorsanız Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.