Denizin çok derinliklerinde hiç kimsenin bilmediği bir imparatorluk varmış. Bu imparatorluğun adı Gökkuşağı İmparatorluğu’ymuş. İsminin sebebi rengarenk evlerinin bulunması ve kralın biricik kızı olan deniz kızının rengarenk kuyruğuymuş. Bu imparatorluğun içinde renk renk balıklar, deniz yıldızları, ahtapotlar ve bir sürü deniz canlısı mutlulukla yaşarmış.
Bir gün deniz kızı ve arkadaşları, deniz yıldızı, deniz kaplumbağası Tosi, balık Mira, Sevimli ve Tatlış ile birlikte güzelce kahvaltılarını yaptıktan sonra bir oyun oynamaya karar vermişler. Köşe kapmaca, saklambaç ve körebe oyunları arasında çok kararsız kalsalar da en sonunda köşe kapmacaya karar vermişler. Hemen her zaman köşe kapmaca oynadıkları yere gitmişler. Fakat gördüklerine inanamamışlar. Oyun yerinde onların bulunmaları gereken köşelerin birinde boş bir şişe, birinde birkaç tane elma çöpü, birinde poşet yığınları, bir diğerinde muhtemelen artık giyilemeyecek halde olan eski botlar ve son köşede çoraplar varmış. Bu şekilde nasıl oyun oynaya bilirlermiş ki? Daha sonra saklambaç oynamaya karar vermişler ve ebe Deniz yıldızı seçilmiş. Saymaya başlamış bir, iki, üç, dört… Derken Tatlış: “Durun” diye bağırmış. Deniz yıldızı saymayı bırakmış ver herkes Tatlış’ın yanına toplanmış. Tatlış: “Nereye saklanmaya kalksam bir çöp buluyorum. Bu şekilde oynayamayız ki” diyerek durumu açıklamış. Bunun üzerine herkes ona katılmış ve kendilerinin de aynı durumla karşılaştıklarını söylemişler. Bunun üzerine kalan son seçenekleri olan körebe oyunu oynamaya karar verilmiş. Bu oyunda da ebe Tosi seçilmiş. Tosi’nin gözlerini güzelce bağladıktan sonra kaçışmaya başlamışlar. Deniz kızı: “Tosiii bak tam arkandayım. Beni bulamazsın, yakalayamazsın” diye bağırmış. Tosi, tam sesin geldiği yöne doğru bir hamle yapmış ve hemen ardından ayağı bir şeye takılmış ve yere düşmüş. Canı çok acımış. Etrafına bakınmış ve ayağının takıldığı şeyin bir kola kutusu olduğunu görmüş. Bugün bu gördükleri kaçıncı çömüş ve artık çok sıkılmışlar. Deniz Kızı arkadaşlarına artık durumu babası kralla konuşmanın zamanının geldiğini söylemiş. Hep beraber kralın huzuruna çıkmışlar ve bugün başlarına gelenleri sırayla anlatmışlar. Hiçbir oyun oynayamadıklarını söylemişler. Bunun üzerine kral onlara bugün birkaç kişiden daha aynı şikâyeti aldığını, bunun sebebinin insanlar olduğunu, bu nedenle yarın sabah erkenden yeryüzünde bulunan insanların oluşturduğu imparatorluğun kralı ile görüşme yapacağını ve endişelenmemeleri gerektiğini söylemiş. Bunun üzerine Deniz Kızı ve arkadaşları o günü bekleyerek geçirmeye karar vermişler.
Ertesi gün olduğunda kral yeryüzüne çıkmış görmüş olduğu manzara korkunçmuş. İnsanlar çöplerini sürekli etrafa ve denize atıyorlarmış. Hemen zaman kaybetmeden yeryüzü imparatorluğunun kralıyla görüşmüş. Bunun üzerine bütün insanlara uyarı yapılmış ve insanlar yaptıklarının farkına varmış. Bütün çöplerini toplamışlar. Denizin altını ise deniz kızı, onun arkadaşları ve onlara yardım eden diğer deniz canlıları toplamış. Artık hem yeryüzü hem de deniz altı eskisinden de temiz olmuş. Ve yine eski neşeli ve temiz günlerine geri dönmüşler. Masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.