Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Afrika’nın ormanlarında yaşan bir zebra varmış. Kafasından ayaklarına kadar çizgileri varmış ve tüyleri parıl parıl parlıyormuş. Her gün annesine kendisini taratıyormuş. Bu kadar bakım yaptığı içinde tüyleri her zaman ışıl ışılmış. Fakat zebra dişlerine hiç önem vermiyormuş. Annesi ve babası her gün diş fırçalaması gerektiğini hatırlatsa da bizim zebra hep unutuyormuş.
Günlerden bir gün zebra erken saatte uyanmış ve kahvaltısını yapmak için mutfağa gitmiş. Annesinin hazırladığı ballı ekmeği yerken dişine bir ağrı girmiş ve acıdan yerinde duramıyormuş. Zebranın acısı dinmediği için annesi hemen yavrusunu diş doktoruna götürmüş. Doktor, küçük zebranın dişlerini muayene etmiş ve dişlerin hiç sağlıklı olmadığını söylemiş. Zebra doktora neden diye sorduğunda, dişlerini fırçalamadığın için yanıtını almış ve bugüne kadar dişlerini fırçalamadığı için çok pişman olmuş. Oysa ki annesi ve babası her gün dişlerini fırçalaması gerektiğini zebraya söylüyorlarmış. Zebra eve geri döndüğünde hemen dişlerini fırçalamış ama dişleri çok acıyormuş. Her gün sabah kalktığında ve akşam yatmadan önce dişlerini fırçalıyormuş ama canı çok yandığı için bırakmaya karar vermiş. Fakat o an doktorun söylediği cümleler aklına gelmiş ve hemen fırçasını alıp dişlerini fırçalamış. Kısa bir süre sonra zebranın dişleri iyileşmeye ve parıl parıl parlamaya başlamış. Artık dişleri sağlıklı ve çok parlakmış.
Bir sabah uyandığında sağlıklı dişlerine aynada bakarken, öğrendiklerini diğer hayvanlara da öğretmeye karar vermiş. Her gün ormanda fırça ve diş macunu ile gezerek, tanıdığı herkese diş fırçalamanın önemini anlatmış. Hayvanlar da zebra sayesinde dişlerini fırçalamaya ve sağlıklı dişlere sahip olmaya başlamışlar. Bizim zebra sayesinde Afrika ormanı da diş fırçalamak yaygın hale gelmiş ve bütün hayvanlar sağlıklı dişlere sahip olmuş. Masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.