Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kalabalık şehrin birinde, Umut isminde küçük bir çocuk yaşarmış. Umut, kitap okumayı, arkadaşlarıyla oyun oynamayı ve hayvanları çok severmiş.
Bir gün Umut odasında heyecanla annesinin ona yeni aldığı kitabını okuyormuş. Kitap o kadar akıcı ve güzelmiş ki kitabın ne ara bittiğine inanamamış. Koşarak salonda temizlik yapmakta olan annesinin yanına gitmiş ve kitabın özetini heyecanla anlatmaya başlamış. Umut konuşurken ağzından kötü bir koku geliyormuş. O sırada annesi; “Gerçekten de çok güzel bir kitapmış, benimle paylaştığın için teşekkür ederim oğlum. Bu arada bugün dişlerini fırçalamayı unuttun galiba?” Demiş. “Hayır, anne unutmadım, sadece dişlerimi fırçalamaya zamanım olmadı. Vaktim olunca fırçalayacağım. Anneciğim izin verirsen yemek hazır olana kadar arkadaşımla bahçede top oynayabilir miyim?” Diye sormuş. “Oynayabilirsin oğlum. Yemek hazır olunca sana haber veririm. Size keyifli oynamalar.” Demiş. Umut, yan binada oturan en yakın arkadaşı Uğur’u çağırmış ve birlikte oyun oynamaya başlamışlar. Çok yorulan iki arkadaş çimlerin üzerinde oturarak dinlenmeye başlamışlar. Dinlenirken Umut, bugün okuduğu ve çok beğendiği kitabını arkadaşı Uğur’a da anlatıyormuş. Umut konuştukça ağzından garip ve çok kötü bir koku geliyormuş. Bu koku yüzünden Uğur arkadaşının yüzüne bakamıyor, kafasını başka yere çevirmek zorunda kalıyormuş. Çünkü koku mide bulandıracak kadar berbat bir kokuymuş. Hatta bu koku yüzünden Uğur, Umut’la oynamak bile istemiyormuş. Bu durumu arkadaşına söylemeye karar vermiş. “Arkadaşım kitap çok güzelmiş, çok beğendim fakat sana söylemek istediğim bir şey var. Sen konuşunca ağzından çok kötü bir koku geliyor.” Demiş. Umut, arkadaşının ne demek istediğini şimdi daha iyi anlamıştı. Çünkü Umut, birkaç gündür dişlerini fırçalamayı hep aksatıyordu. Arkadaşı Uğur’a; “Şey, ben birkaç gündür dişlerimi fırçalamayı unutmuş olabilirim. Ağzım gerçekten çok mu kötü kokuyor?” diye sormuş. “Seni üzmek istemem arkadaşım evet çok kötü kokuyor. Acilen dişlerini fırçalaman gerekiyor, yoksa kimse seninle oynamak istemeyebilir.” Demiş.
Arkadaşının söyledikleri karşısında çok utanan Umut, koşa koşa eve gidip hemen dişlerini fırçalamış. Ayna karşısında parlayan dişlerine bakmış. Dişlerini fırçaladıktan sonra bahçeye geri gidip Uğur’la oyunlarına kaldıkları yerden devam etmişler, taa ki annesinin, “Haydi, bakalım yemek hazır!” demesine kadar. Umut, yemeğini yemek için eve gelmiş. Yemeğini yedikten hemen sonra aksatmadan dişlerini fırçalamış. Umut, o günden sonra düzenli olarak hep dişlerini fırçalamış ve ağzı hiç kötü kokmamış. Bu hikâyede burada bitmiş. Bir başka hikâyede görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın çocuklar. İyi uykular!
Hikaye kumayı seviyorsanız Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.