Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde yıllar önce sihirli bir kasabada yaşayan rengarenk ponnyler varmış. Ponyler arkadaş canlısı, yardımlaşmayı seven ve çok çalışkan hayvanlarmış. Sihirli kasabalarında gökyüzü pembe renk, bulutlar parlak sarı, evleri şekerden, kaldırımları rengarenk bonibonlardan yapılmış.

Ponyler çok mutlularmış ancak tek boynuzlu at olan unicornlarla hiç konuşmaz onların kasabasına gitmezlermiş. Unicornların kendilerine zarar vereceğini düşünürlermiş. Bir gün küçük bir unicorn olan Maya yolunu kaybetmiş ve yanlışlıkla ponylerin yaşadığı kasabaya gelmiş. Ancak onu gören tüm ponyler kaçmaya başlamış. Maya çok şaşırmış ancak bir anlam verememiş. Sihirli kasabada yürürken bir ev görmüş bu ev öyle güzelmiş ki dikkatini çekmiş ve kapısını çalmış. Kapıyı açan Pony Lina karşısında bir unicorn görünce çok şaşırmış.” Bu nasıl olur senin burada ne işin var?” Demiş. Unicorn Maya: “Yolumu kaybettim ancak bütün ponyler benden kaçtığı için nerede olduğumu soramadım.” Demiş. Lina, Maya’nın zararsız olduğunu anlayınca içeri almış ve başlamış anlatmaya. “Büyük dedelerimizden öğrendiğiniz kadarıyla unicornlar ponylere kötü davranır hatta sihirli kasabamızı yok etmek, pembe gökyüzümüzü siyah yapmak, şekerden evlerimizi çöpe çevirmek isterlermiş.” Demiş. Unicorn duyduklarına çok şaşırmış kendilerinin iyi hayvanlar olduklarını asla kimseye zarar veremeyeceklerini ve kendilerinin yaşadığı kasabanın da sihirli olduğunu anlatmış. Misafirliğe gelirlerse her şeyin doğrusunu anlayacağını söylemiş.

İki arkadaş Ponyler ile Unicornları arkadaş yapmak için bir plan hazırlamışlar. Yaptıkları plan sayesinde Ponyler Unicornların zararsız olduklarını, ayrıca çok sevecen, neşeli olduklarını ve yıllarca süren düşmanlığın ne kadar anlamsız olduğunu anlamışlar. Bu masalda burada mutlu bir son ile bitmiş.

Kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.