Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde masmavi denizlerin derinliklerinde büyülü bir şehir varmış. Bu şehrin adı Mavi Krallık mış. Mavi Krallıkta balıklar, yengeçler, yunuslar, deniz kızları ve diğer bütün deniz canlıları dostça yaşarmış.

Günlerden bir gün Mavi Krallıkta büyük bir fırtına çıkmış. Fırtınadan etkilenen bütün canlılar evlerine kapanmış. O fırtınadan etkilenen mavi balına yolunu kaybetmiş ve Mavi Krallığa doğru savrulmuş. Onun şehre girmesiyle su daha çok bulanmış, fırtına daha da şiddetlenmiş. Camlardan bakıp, mavi balinayı gören hayvanlar korkudan titremeye hatta ağlamaya başlamışlar. Artık şehirde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünmeye başlamışlar. Arkadaşlarının korkusunu tahmin eden deniz kızı Çağla, mavi balinayı uzaklaştırmak için plan yapmaya başlamış. O an aklına büyükannesinden kalan sihirli kolye gelmiş. Hemen kolyesini takmış. Bu kolye sayesinde mavi balina ona asla zarar veremezmiş. Çağla, bütün cesaretini toplayıp evinden çıkmış ve mavi balinanın yanına gitmiş. Çağla ve mavi balına göz göze gelince, deniz kızı cesurca onunla konuşmaya başlamış. Mavi balina, kendisi ile konuşan birini ilk kez görünce çok şaşırmış. Balina ve Çağla uzunca konuşmuşlar ve mavi balinanın aslında çok güzel bir kalbinin olduğu ortaya çıkmış. Dış görünüşünün büyük ve korkutucu olması, mavi balinanın kötü biri olduğu anlamına gelmediğini anlayan Çağla, bütün arkadaşlarına bunu anlatmış.

Çağlanın cesareti sayesinde Mavi Krallık, mavi balinaya kucak açmış. O günden itibaren balina da herkesle konuşmaya, güzel vakit geçirmeye başlamış. Hayvanlar da ön yargının ne kadar kötü bir davranış olduğunu anlamışlar. Bir daha kimseye ön yargı ile yaklaşmamışlar. Masal da burada bitmiş.

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.