Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde yemyeşil dağların arkasında bir köy varmış. Köyde bir çok aile yaşarmış. Hepsinin baktığı hayvanları varmış. İnekler, koyunlar, kediler, köpekler, tavuklar…
Bu ailelerden biri de Sevgi ailesiymiş. Sevgi ailesinin küçük bir çiftliği varmış. Onların da çiftliğinde inekleri, koyunları, keçileri, atları, tavukları ve köpekleri varmış. Tüm aile onlarla vakit geçirmeyi çok seviyormuş. Ailenin iki çocuğu varmış büyük olanın ismi Mert küçük olanın ismi Mehmet miş. Mehmet ve Mert her sabah kalkar, inekten süt sağar, tavuklardan yumurta alırmış. Yine bir sabah aynı şeyleri yapmak için bahçeye inmişler ve bahçenin bir kenarında küçük bir tavşan görmüşler. Tavşanı görünce heyecanlanan kardeşler tavşanın peşinden koşmuşlar ama yakalayamamışlar, evlerine çıkıp yemek yemişler. Gün içerisinde iki kardeş ormana yürüyüşe çıkmışlar. O sırada sabah gördükleri tavşan tekrar karşılarına çıkmış. Tavşan önde çocuklar arkada koşmaya devam etmişler. Ama bir süre sonra yorulan çocuklar koşmayı bırakmışlar. Tavşan ise çocukların arkasından gelmediğini görünce tekrar yanlarına gitmiş ve sanki beni takip edin dermiş gibi çocukları tekrar peşine takmış.
Tavşan istediği yere geldiğinde hemen durmuş ve yavrusunun yanına gitmiş. Çocuklar gördüklerine çok şaşırmış çünkü anne tavşan çocukları yardım için çağırmış. Yavru tavşanın ayağı sakatlanmış ve anne tavşan Sevgi ailesinin iyi kalpli olduğunu bildiği için onlardan yardım istemiş. Kardeşler hemen yavru tavşan ve annesini alıp çiftliğe götürmüş. Anne ve babalarına olanları anlatmışlar. Hemen yavru tavşanı veterinere götürmüşler ve ayağında küçük bir kırık olduğunu öğrenip, onu tedavi ettirmişler. Anne tavşan yavrusuna yardım ettikleri için ailenin yanından ayrılmak istememiş ve çocukları her gün eğlendirmeye başlamış. Hep birlikte mutlu bir aile olmuşlar bu masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.