Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Babi adında yavru bir tilki varmış. Babi henüz çok küçük olduğu için sürekli ağlıyor hiç durmuyormuş. Anne ve baba tilki yavrusunu susturmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlarmış ama bir türlü Babi susmuyormuş. Babi sadece uyuduğunda susuyormuş.
Anne ve baba tilki bu durumdan çok yorulmuş. Babi’nin uyanır uyanmaz ağlaması, hiç bir şekilde susmaması onları çok üzmüş. En yakın arkadaşları olan Papağan Pıtır onların bu durumuna çok üzülmüş ve “Sevgili arkadaşlarım çok yoruldunuz, bu gece siz biraz dışarı çıkın ve Babi’yi bana bırakın. Ona gözüm gibi bakacağımdan emin olabilirsiniz. Hem sizde biraz nefes almış olursunuz” demiş. Anne ve baba tilki Pıtır’ın teklifini biraz düşünmüş ve sonunda kabul etmişler. O gece anne ve baba tilki Babi’yi Pıtır’a bırakıp çıkmışlar. Pıtır Babi ile oyunlar oynamış, resimler yapmış, gölge gösterisi bile yapmış. Fakat Babi sıkıldıkça ağlamaya başlamış. Pıtır en iyisinin Babi’nin uyuması olduğunu düşünmüş ve onu uyutmaya çalışmış. Ama gelin görün ki Babi bir türlü uyumamış. Biraz zaman geçtikten sonra Pıtır şarkı mırıldanmaya başlamış. Şarkıyı duyan yavru tilki birden bire susmuş ve gözlerini kapatıp uykuya dalmış. Bir saat sonra uyanmış ve Pıtır ona tekrar şarkı söylemiş. Babi şarkıyı dinlerken yine sakinleşmiş ve oyun oynamaya başlamış. Gecenin ilerleyen saatlerinde Babi hiç ağlamamış ve Pıtır ile birlikte şarkılar söyleyerek eğlenmişler.
Anne ve baba tilki eve geldiğinde Babi’nin mutlu olduğunu ve ağlamadığını görünce çok şaşırmışlar. Bu nasıl oldu? diye sormuşlar. Pıtır: “Sanırım şarkıların gücü Babi’yi etkiledi ve ağlamayı bıraktı. Müzik gerçekten ruhun gıdası” demiş ve aralarında gülüşmüşler. O günden sonra Babi ne zaman sıkılsa, üzülse, mutlu olsa müzik dinlemeye başlamış ve kendisi müzik ile sakinleştirmeyi öğrenmiş. Masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.