Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde yemyeşil bir gölün kenarında, büyük bir ağacın dalında, sevimli bir kuş yuvası varmış. Bu yuvada Boncuk adında bir kuş yaşarmış. Boncuk’un boncuk gibi parlayan gözleri varmış. O yüzden arkadaşları ona Boncuk Gözlü dermiş.

Boncuk, ağaçta bir çok arkadaşıyla birlikte yaşarmış. Karınca, uğur böceği, tırtıl… arkadaşlarından bazılarıymış. Boncuk, ağacını çok severmiş, yaşadığı ormana da hayranmış. Çünkü orman çok sakin ve huzur içindeymiş. Ama Boncuk yaşadığı gölün arkasında ki dağı da çok merak ediyormuş. Çünkü herkes orada ki gölü övermiş. Boncuk daha önce dağın arkasına hiç geçmemiş ama sürekli oraya gitmenin hayalini kuruyormuş. Günlerden bir gün, hayvanların konuşmalarına kulak misafiri olmuş. Karınca, tırtıl ve uğur böceği dağın arkasında ki gölü gördüklerini ve herkesin görmesi gerektiğinden bahsediyormuş. Boncuk o an kararını vermiş. Hemen hazırlıklarına başlamış ve yola koyulmuş. Önce arkadaşlarıyla vedalaşmış, kendisine küçük bir çanta hazırlamış ve yola çıkmış. Yol oldukça zorluymuş, yer yer rüzgar çıkıyor, kartallar uçuyormuş. Boncuk yılmamış, orada ki gölü görmek için tüm zorluklara göğüs germeye hazırmış. Boncuk uzun yolun sonunda dağın arkasına geçmiş. Göl, gökyüzünü yansıtan parlak yüzeyiyle ışıl ışıl parlıyormuş. Boncuk yanaşmış ve sudan içmeye başlamış. O sırada minik bir balık kuşun yanına gelmiş. “Hoş geldin küçük kuş” demiş. Boncuk “Merhaba, hoş buldum. Uzun bir yoldan geldim. Burasını anlatmayan arkadaşım kalmadı, bu yüzden bende tüm zorlukları aşarak geldim” demiş. Balık gülümsemiş “Eminim gördüğün güzellikler karşısında, geldiğin için pişman olmayacaksın, hadi gel birlikte gökyüzünde ki bulutları, eşsiz çiçekleri izleyelim” demiş. Boncuk heyecanla gökyüzüne bakmaya başlamış, bulutlar adeta dans ediyormuş, çiçekler rüzgarda bütün kokusunu salıyormuş, göl kenarında ki kurbağalar neşeyle zıplıyormuş. Boncuk, gölün sakin ve huzurlu dünyasına hayran kalmış. Boncuk bir kaç gün daha gölün kenarında yaşamış ama artık evine dönmek istiyormuş, göle ve ormanda tanıştığı dostlarına veda edip, evine doğru uçmaya başlamış. Bir süre sonra evine kavuşan Boncuk’u arkadaşları sevinçle karşılamış, gölde yaşadıklarını heyecanla dinlemişler. Boncuk, gölün güzelliğini ve ormanın ona kattığı huzuru tüm yapraklara anlatmış.

Boncuk bu tecrübesini hiç unutmamış, zor da olsa hayalinin peşinden gitmiş ve ona kavuşmuş. Göldeki dostlarını hem de ağacındaki arkadaşlarını kalbinde taşımış. Her gün, boncuk gözleriyle ormana umut ve mutluluk saçmaya devam etmiş. O günden sonra Boncuk, gökyüzü ve gölün yansımasında her gün farklı bir macera hayal etmiş, hem ormanda hem de göl kenarında sevilmeye devam etmiş. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.