Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan küçük bir sincap varmış. Bu sincabın adı Çakır mış. Çakır, ormanın en güzel ağacında kendisine küçük bir ev yapmış ve huzurla evinde yaşıyormuş. En yakın arkadaşı kelebek Cıvıl ve kuş Cikcik miş. Her gün onlar ile buluşur sohbet eder, günün tadını çıkartırmış.
Günlerden bir gün Çakır ve arkadaşlarının yaşadığı ormana insanlar girmeye başlamış. Hepsi şaşkınlıkla onları izliyormuş. Çakır insanların yediği yemekleri, oynadığı oyunları, içtiği içecekleri çok merak etmiş. İnsanlar gidince her akşam onlardan kalanları yemek için ağacından iniyormuş. Bir gün artık bu durumdan çok sıkılmış ve arkadaşlarına “Ben insanların yaşadığı yerde yaşamaya karar verdim” demiş. Cıvıl ve Cikcik çok şaşırmış. Cikcik “Bunu hiç tavsiye etmem arkadaşım. Orası orman gibi değil, çok kalabalık ve senin gibi küçük hayvanlar için uygun değil” demiş. Fakat Çakır gitmekte kararlıymış. Arkadaşları ne kadar konuşursa konuşsun onun fikri değişmeyecekmiş. Çakır ertesi gün arkadaşları ile vedalaşmış ve insanların yaşadığı yere gitmek için yola koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş ve sonunda gelmek istediği yere gelmiş. Her yerde binalar, hızla giden arabalar, koşuşturmaca içinde olan insan varmış. Çakır etrafında olup bitenlerden korkmaya başlamış ve karnı da çok acıkmış. Her yerde yemek aramaya başlamış ama bir türlü bulamamış. Bulduğu yerlerde de kediler ve köpekler varmış. Onların yanına gitmenin doğru olmayacağını düşünmüş. En sonunda uykusu gelmiş ve uyumaya karar vermiş. Fakat nerede uyuyacağını bulamamış. Çünkü kendisine göre bir tek ağaç bulamamış.
Çakır artık çok üzgünmüş ve ağlamaya başlamış. Onun sesini duyan küçük bir fare yanına yaklaşıp “Neden ağlıyorsun? Ayrıca senin ormanda yaşaman gerekir burada ne işin var?” diye sormuş. Çakır başından geçenleri ona anlatmış. Fare Çakır için çok üzülmüş ve ona ormanın yolunu tarif etmiş. Çakır fareye teşekkür edip oradan uzaklaşmış. Bir an önce evine ve ormanına kavuşmak için koşmaya başlamış. Uzunca bir yol koşmuş yorulunca yürümüş ama evine dönmekten hiç vazgeçmemiş. Sonunda evine kavuşmuş ve derin bir oh çekmiş. Bir daha da evinden, ormanından ayrılmayacağına söz vermiş. Yaşadığı yerden bir daha hiç şikayet etmemiş. Masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.