Bir zamanlar küçük bir kasaba da çiftliği olan genç karı koca varmış. Günlerini çiftlikte hayvanlara bakarak geçiriyorlarmış. İneklerden süt sağıyor, tavukların yumurtasını alıyor, ektikleri ekinlerden sebzelerini topluyorlarmış. Hayvanları çok seven çiftin tavşanları, köpekleri, kedileri de varmış. Her gün onlarla oyun oynuyor neşe içinde günlerini geçiriyorlarmış.
Günlerden bir gün genç çift köpekleri ile birlikte ormanda yürüyüşe çıkmış. Köpek oradan oraya koşarken karı koca da temiz havayı içleri çekiyor, kuşların cıvıltısını dinliyormuş. O sıra da köpeklerinin havladığını duymuşlar ve bu havlamanın normal havlama olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini anlamışalar. Hemen köpeklerinin yanına gitmişler. Bir ağacın altında yumurtasından çıkmaya çalışan leylek olduğunu görmüşler. Etrafa bakındıklarında anne leyleği hiçbir yerde görememişler. Bu durum alışılmışın dışında bir durummuş. Çünkü anne leylekler yavrularını bırakıp hiçbir yerde bırakıp gitmezlermiş. Genç çift usulca yumurtanın yanına yaklaşmış ve yavrunun çıkışını izlemeye başlamışlar. Ama yavru bir türlü yumurtayı kırmayı başaramamış. Daha önce çok kez yumurtadan civciv çıkaran adam nazik bir şekilde leylek yavrusuna yardım etmiş ve onun yumurtadan çıkışını sağlamış. Leylek sağlıklı bir şekilde yumurtadan çıkmış şaşkın şaşkın etrafına bakıyormuş. Çünkü etrafta annesini görememiş. Leylek korkudan ağlamaya başlamış. Genç kadın “Ağlama güzel leylek biz sana zarar vermeyeceğiz, annen gelene kadar burada seninle bekleyeceğiz” demiş. Leyleğin bir az olsun içi rahatlamış ve onlara güvenmiş. Akşam saatine kadar leyleğin yanında duran çiftin artık eve gitmesi gerekiyormuş. Hayvanlarının yemek saati gelmiş ve onları aç bırakmaya gönülleri razı gelmiyormuş. Fakat gönülleri yavru leyleği de orda bırakmaya razı gelmemiş. “Bizimle gelmek ister misin? Yarın seni tekrar buraya getirir ve anneni bulman için sana yardım ederiz” demişler. Leylek kabul etmiş ve hep birlikte çiftliğe geri dönmüşler. O akşam leylek için sıcacık bir yatak hazırlamışlar ve leyleğin karnını doyurmuşlar. Leylek annesini merak etse de içi rahat bir şekilde uykuya dalmış. Sabah hayvanlarını besleyen çift leyleği de alıp ormana geri dönmüşler ve anne leyleği beklemişler fakat o günde anne leylek gelmemiş. Bu gidiş geliş leyleği üşütmüş ve ertesi gün sıcak yatağından çıkmak istememiş. Onlar da leyleğin biraz büyümesini bekleyip tekrardan ormana gitmeye karar vermişler.
Günler hızla akıp gitmiş ve bir hafta sonunda leylek kendisini toparlamış. Hep birlikte ormana geri dönmüşler. Kadın; “Benim aklıma bir fikir geldi, bence sesli bir şekilde ciklesen annen senin sesini tanır ve yanına gelir.” Demiş. Leylek hemen elinden geldiği kadar sesini yükselterek ötmeye başlamış. Bir kaç dakika sonra anne leylek ağaçların arasından süzülüp yavrusunun yanına inmiş. İki leylek birbirlerine sarılmışlar. Anne leylek çiftçe minnettar olduğunu göstermek için onlara da sarılmış. Karı koca çok duygulanmışlar. Yavru leylek de annesi gibi çifte sarılmış ve onlara teşekkür etmiş. Genç çift leyleği annesine verip ormandan ayrılmışlar. Yaptıkları bu iyilikle vicdanları rahat bir şekilde evlerine dönmüşler ve iyilik yapmaktan hiç vazgeçmemişler. Bu hikayede burada bitmiş.
Hikaye okumayı seviyorsanız Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.