Bir zamanlar şehrin birinde yaşayan bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı Mehmet miş. Mehmet ders çalışmayı sevmeyen günün çoğunu oyuncakları ile oynayarak, hayaller kurarak geçirirmiş. Öğretmeni Mehmet’in akıllı bir çocuk olduğunun farkındaymış ve onu arkadaşları gibi derslerine çalışmasını istiyormuş.
Mehmet sınıfta sınavlardan en düşük alan öğrenciymiş. Ama öğretmeni onunda arkadaşları gibi iyi bir not almasını istediği için başka bir sınav şekli düşünmüş ve bütün öğrencilerden bir masal yazmasını istemiş. Mehmet masal yazılacağını duyunca çok sevinmiş çünkü hayal kurmak onun en sevdiği şeymiş. Bütün öğrenciler ve Mehmet, defter kalemini çıkarıp masal yazmaya başlamış. Hepsi hayal gücünü kullanarak masallar yazmış. Kimini fabllar, kimi prenses kimisi büyücü masalı yazmış. Öğretmen ders sonunda bütün masalları toplamış ve yarın sınavın sonucunu açıklayacağını söylemiş. Mehmet heyecanla kaç aldığını merak ederek eve gitmiş. Evde annesine ve babasına öğretmeninin masal istediğini ve Mehmet kendince en güzel masalı yazdığını söylemiş. Tüm akşam Mehmet’in yazdığı masal evde konuşulmuş ve gece rüyasında yazdığı masalı görmüş. Sabah olduğunda heyecanla giyinmiş ve okula gitmiş. Öğretmen ilk ders masal sınavının sonucunu açıklamış. Mehmet sınavda en yüksek puanı alan öğrenci olmuş. Sınav sonucunu duyunca yüzünde kocaman bir gülümseme ile dersi zevkle dinlemeye başlamış.
Mehmet o gün başarının ne kadar güzel bir şey olduğunu, yüksek not almanın kendisini nasıl mutlu ettiğini fark etmiş. Bugüne kadar derslerine çalışmadığı için kendisine çok kızmış. Ama hiçbir şey için geç olmadığını bildiğinden o günden itibaren her gün derslerine çalışmış ve bir daha hiç düşük not almamış. Bu durum hem Mehmet’in hem öğretmeninin çok hoşuna gitmiş. Öğretmenin zekice düşünmesi sayesinde Mehmet okulu, dersleri sevmeye başlamış. Bu hikayede burada bitmiş.
Kısa hikaye okumayı seviyorsanız Kısa Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.