Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan bir doktor kedi varmış. İsmi Misket miş. Doktor Misket çok iyilik sever olduğu için tüm hayvanların yardımına koşarmış.
Günlerden bir gün Misket’in çok acil bir tavşan hastası gelmiş, Misket’te çok yoğunmuş, her şeye bir anda yetişemediği için ve gelen hastanın çok acil olması sebebiyle elindeki işini gücünü bırakmış ve hastasıyla ilgilenmeye başlamış. Çünkü hastalar çok önemliymiş. Ama Doktor Misket sağına soluna bakmış ve kendisine yardım edecek kimseyi bulamamış etrafında. Doktor Misket’in arkadaşı Vızvız Arı yardımına yetişmiş. Acil olarak gelen tavşanın şikâyeti ise bir kulağının bükülmüş olmasıymış. Diğer kulağı gibi havada dik durmasını istiyormuş doktordan. Doktor Misket kontrollerini yaptıktan sonra kulağı sargı beziyle sarıp gerekli ilaçları sürmüş tavşanın kulağına. Dinlenmek için eve giden tavşanın kulağa iyileştiğinde dikleşmiş ve başının ucunda duran kavanoza çarpıp kavanozu devirmiş. Kavanozun devrilmesi ile yere düşüp kırıldığını duyan anne tavşan bir anda sinirlenerek odayı girmiş, tavşan: “Anneciğim kızmak güzel bir hareket değil hem isteyerek devirmedim kavanozu, bak kulağım iyileşti ve o havaya kalkınca kavanoza çarptı” demiş.
Annesi de kulağının iyileştiğini görünce çok mutlu olmuş ve yavrusuna sarılmış. Yavrusuna sarılan anne kulağının iyileştiğini gördüğünde zıplaya zıplaya Doktor Misket’in yanına gidip: “Kızımın kulağını iyileştirdiğiniz için çok teşekkür ederim” demiş ve hediye olaraktan da yanında getirdiği havucu vermiş. Doktor Misket teşekkür etmiş ve havuç yemem ama yine de çok teşekkür ederim. Ayrıca asıl teşekkür etmeniz gereken kişi kızınız. Çünkü o korkmadan doktora geldi ve ilaçları düzgün kullandı” demiş. Anne tavşan ve doktor biraz daha sohbet ettikten sonra evlerine gitmişler masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.