Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde gökyüzünde pofuduk bulutların dans ettiği, güneşin parlak ışıklarıyla ışıltılar saçtığı Gökkuşağı Kasabası’nda küçük bir bulut ailesi yaşarmış. Bu ailenin Pofuduk adında tatlı bir yavrusu varmış. Pofuduk, diğer bulutlardan farklı olarak her sabah gökyüzüne çıkıp rengarenk bir gökkuşağı oluşturmayı hayal edermiş. Ama yalnızca büyük bulutlar gökkuşağı yapabilirmiş, Pofuduk henüz küçük olduğu için bunu başaramıyormuş.
Her gün anne ve babasıyla eğlenceli bulut oyunları oynasa da Pofuduk, kendi yaşıtlarıyla gökyüzünde süzülüp oyunlar oynamayı çok istiyormuş. Bir sabah anne ve babası, Pofuduk’a seslenmişler: “Pofuduk, sana bir sürprizimiz var!” Pofuduk heyecanla bulutların arasından kayarak gelmiş. Anne bulut, “Biliyoruz ki gökyüzünde tek başına oyun oynamak zor oluyor. Artık tek başına olmayacaksın, bir kardeşin oluyor!” demiş. Pofuduk kardeş lafını duyunca neşeyle gökyüzünde dönüp zıplamaya başlamış. Bu habere çok sevinen küçük bulut hemen anne ve babasına sarılmış. Sabırla kardeşinin geleceğini beklemeye başlamış.
Günler geçip büyük gün gelmiş, Pofuduk’un kardeşi dünyaya gelmiş. Minik bulut çok tatlıymış ve Pofuduk, ona “Damla” adını vermek istemiş. Anne ve babası bu ismi çok sevmiş. Damla büyüdükçe Pofuduk’la gökyüzünde dans edip oyunlar oynamışlar. Gökkuşağı Kasabası’nın en neşeli bulutları olmuşlar ve birlikte gökyüzüne rengarenk gökkuşakları çizmişler. Böylece gökyüzü her zaman parıldamış.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.