Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan Kahve adında geyik varmış. Kahve çok üşengeç bir geyikmiş. Hiç bir iş yapmak istemez bütün işlerini annesine ve babasına yaptırırmış. Arkadaşları bile onun bu huyunu hiç sevmezlermiş. Çünkü oyun oynarken hep oturarak oynanacak oyunlar seçermiş.

Günlerden bir gün yavru hayvanlar ormanda top oynamaya başlamışlar. Arkadaşlarının neşeli seslerini duyan Kahve hazırlanıp onların yanına gitmiş. Top oynadıklarını görünce bir ağacın altına oturmuş. Onun böyle oynamadan oturmasına gönülleri razı gelmeyen arkadaşları Kahve’nin yanına gidip: “Hadi gel sende bizimle oyna” demiş. Ama Kahve koşmayı, yorulmayı sevmediği için: “Siz oynayın ben izlemek istiyorum” demiş. Arkadaşları daha fazla ısrar etmemiş ve oyunlarını oynamaya geri dönmüşler. Kahve onları izlerken ne kadar eğlendiklerini görmüş. Biri topu atıyor diğeri tutuyormuş. Hepsi gülüyor hepsi etrafa neşe saçıyormuş. İçinden onlarla eğlenmek gelmiş ama arkadaşlarının ona gülmesinden çekinip eve geri dönmüş. Eve döndüğünde ablasının arkadaşlarının bahçe de dans ettiklerini görmüş. Hepsi şarkının ritmine kapılmış ve yüzlerinden gülücükler saçılıyormuş. Kahve dans etmenin bu kadar mutlu edebileceğini daha önce hiç düşünmemiş. Onları orada bırakıp içeri girmiş annesi ile babasının yürüyüşe gideceklerini öğrenmiş. Onların boş yere kilometrelerce yürüyeceğini düşününce, neden kendilerini bu kadar yoruyorlar ki diye aklından geçirmiş. En iyisi ben odama girip kitap okuyayım demiş ve odasına gidip kitabını eline almış. Okuduğu kitap macera kitabıymış ve orada ki karakterler de hiç yerinde yerlerinde durmuyormuş. Kahve kitap okurken büyükannesi odaya girmiş ve elinde ki sütü ona uzatmış. Kahve: “Teşekkür ederim büyükanne. Sana bir şey sormak istiyorum siz hiç yorulmuyor musunuz? Çevremde ki herkes çok hareketli. Kimisi top oynuyor kimisi dans ediyor. Acaba onlar hasta mı?” diye sormuş. Büyükannesi gülümseyerek: “Hayır Kahve kimse hasta değil. Herkes hareket etmeyi seviyor çünkü kendilerini öyle mutlu hissediyorlar. Sende biraz hareket etsen, enerji dolacaksın ve kendini çok mutlu hissedeceksin.” demiş. Kahve: “Anladım büyükanne ama biraz çekiniyorum” demiş. Büyükannesi Kahve’nin elini tutup: “Hadi gel benimle biraz doğa yürüyüşü yap” demiş ve Kahve bu kez “Hayır” dememiş.

Büyükannesi ile birlikle çanta yapıp çıkmışlar. Yollar ki çiçekler hakkında, akan nehir, uçan kuş, koşan tavşan hakkında konuşup temiz havayı içlerine çekmişler. Bu yürüyüş Kahve’yi çok mutlu hissettirmiş. Eve döndüklerinde kendisini hiç yorgun hissetmiyormuş sadece çok mutlu hissediyormuş. O gün anlamış ki oturarak hiçbir şey başarılamaz. Her zaman atik ve hareketli olunmalı. Bir daha hiç oturarak iş yapmamış ve arkadaşları gibi koşmaya, dans etmeye, yürümeye başlamış. Böylelikle her zaman mutlu olmuş ve hareket etmenin önemini anlamış. Masal da burada bitmiş.

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.