Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Rafi adında bir köpek yaşarmış. Rafi okula gitmeyi çok seven, arkadaşları ile çok iyi anlaşan sevimli bir yavru köpekmiş. Her sabah kahvaltısını yapar, okul kıyafetlerini giyer ve koşarak okula gidermiş. Zaman su gibi akıp geçmiş ve sonbaharın en soğuk günleri gelmiş çatmış. Artık herkesin daha kalın hırkalar giymesi gerekiyormuş.

Rafi bir sabah kalkmış, kahvaltısını yapmış, üstünü giymiş tam evden çıkıyormuş ki annesi “Oğlum kalın hırkanı giy” demiş. Rafi annesine “Tamam anne” demiş ama hırkasını sadece yanına almış, üstüne giymemiş. Rafi o gün çok üşümüş ama üşüdüğünü fark etmemiş. Bir kaç gün sonra Rafi’nin burnu akmaya başlamış. Burnunu sürekli silmiş annesine de bundan bahsetmemiş. Ertesi gün hapşırmaya, burnu daha çok akmaya ve başı ağrımaya başlamış. Durum böyle olunca Rafi mecbur annesine söylemiş. Ertesi sabah Rafi okula gitmek için yataktan kalkamamış. Başı ağrımış, burnu akmış üstüne bir de ateşi çıkmış. Anne köpek yavrusunu alıp Doktor Kedinin evine gitmiş. Doktor Rafi’yi muayene etmiş ve üşüttüğünü söyleyip, bir kaç kutu ilaç vermiş. Rafi annesi ile eve gidip hemen ilaçları içmiş. Anne köpek yavrusuna sıcak bir çorba yapmış, ıhlamur kaynatmış. Rafi bu sefer annesini dinlemiş ve bütün dediklerini yapmış.

Bir iki güne kendisini daha iyi hissetmiş ve annesine seslenmiş “Anneciğim, sana söylemek istediğim bir şey var. Gen hafta okula giderken bana hırkanı giy demiştin ama ben sadece yanıma aldım, giymedim. Sanırım o gün hastalandım çünkü çok üşümüştüm” demiş. Annesi ise “Ah Rafi anneler bir şey söylüyorsa bir bildikleri vardır. Lütfen bir daha kine beni dinle olur mu?” demiş. Rafi annesine sarılmış ve bir daha sözünden çıkmayacağını söylemiş. Bu masal da burada bitmiş.

Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.