Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşan bir fil varmış. Bu filin adı Fiko imiş. Fiko, her gün dışarı çıkar, arkadaşları ile oyunlar oynar, bulduğu yemekleri yermiş. Bu durum Fiko’yu çok mutlu eder, neşe içinde evine gidermiş.
Günlerden bir gün, Fiko ormanda gezerken bir grup hayvanın sohbet ettiğini görmüş. Onların yanına yaklaştığında kendisinden bahsedildiğini duymuş. Bir arkadaşı “Fiko çok kilolu, hiç hareket edemiyor” demiş. Bir diğer arkadaşı ise “Evet, sadece yemek yiyor ve yatıyor” demiş. Fiko bunları duyunca çok üzülmüş. Arkadaşlarının yanına gitmemiş koşarak evine geri dönmüş. Arkadaşlarının onun hakkında söylediği sözler Fiko’yu derinden yaralamış. Çünkü o kilosundan mutsuz değilmiş. Ayrıca filler zaten kilolu olurmuş. Hayatların hiç zayıf fil gördüler mi acaba diye düşünmeye başlamış. Bu durum Fiko’yu daha çok yemeğe sevk etmiş. Artık hiç dışarı çıkmıyor, arkadaşlarının yanına gitmiyormuş. Bütün özgüvenini kaybetmiş, kendine en ufak bir güveni kalmamış. Her geçen gün daha çok kilo almış, kısa bir süre sonra hareket edemez hale gelmiş. Hareket edemediği içinde sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlamış. Bir sabah uyandığında nefes almakta zorlanmaya başlamış ve hemen doktor baykuşu aramış. Doktor hızla Fiko’nun evine gelmiş. Onun halini görünce çok endişelenmiş. Hemen onu tedavi altına almış. Doktor: “Neden bu kadar sağlıksız beslendik Fiko?” diye sormuş. Fiko da arkadaşlarından duyduklarını anlatmış. Doktor: “Bak Fiko, hayatımızı diğer hayvanlara göre yaşayamayız. Bazı hayvanlar bilmeden konuşuyor. Filler zayıf olmaz, senin eski halin normal ve sağlıklıydı. Hemen eski düzenine geri dönmelisin” demiş. Fiko hata yapmış ve doktorun tavsiyelerine uymaya başlamış.
Doktor da ormandaki hayvanları toplayıp onlarla bir konuşma yapmış. Doktor: “Konuştuğunuz kelimelere dikkat etmeden konuşuyorsunuz. Sarf ettiğiniz sözcükler karışınızda ki insanın hayatını etkiliyor ama siz fark etmiyorsunuz. Fiko sizin yüzünüzden hastalandı, onun kilosu ile dalga geçtiniz u hiç doğru değil. Aynısı sizin başınıza gelse siz ne düşünürdünüz?” diye sormuş. Hayvanlar yaptıkları yüzünden çok utanmışlar. Söyledikleri sözlerden dolayı Fiko’dan özür dilemişler. Fiko da onları affetmiş. Fiko, önüne bir hedef koymuş ve düzenli olarak egzersiz yapmaya başlayıp, sağlıklı beslenmiş. Kısa süre içinde eski sağlığına kavuşmuş. Fiko artık kaybolan özgüvenini tekrar bulmuş, diğer hayvanların ne dediğini hiç önemsemiyormuş. Mutlu bir şekilde hayatına devam ediyormuş. Masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.