Hilebaz Eşek Masalı
Bir zamanlar bir köyde bir tüccar yaşardı. Tüccarın bir eşeği vardı. Pazarda satmaya götüreceği eşyaları her gün eşeğinin sırtına yükleyip pazara giderdi. Pazara gidebilmek için her gün yolun üzerindeki nehirden geçmeleri gerekiyordu. Tüccar, eşeğine çok değer veriyordu. Ama eşek çok tembeldi.
Bir gün tüccara tuz siparişi vermişlerdi. Tüccar ambarındaki tuzları pazarda satmak için her zamanki gibi eşeğin sırtına yükleyip pazara gitmek için yola çıktı. Tembel eşek, nehirden karşıya geçmek isterken ayağı kaydı ve tuzların hepsi suda eridi. Tüccar bu duruma çok üzülürken, eşeğin yükü hafiflediği için eşek içten içte çok mutlu oldu.
Ertesi gün yine tüccar tuzları eşeğin sırtına yükleyip pazara doğru yola çıktı. Tembel eşek, nehri geçerken bacaklarını hafifçe büktü ve tuz torbaları suya düşerek hepsi eridi. Tembel eşek, yükünün hafiflediği için çok mutluydu.
Tüccar, eşeğin numarasını bilecek kadar akıllı biriydi. Bu nedenle eşeğe bir ders vermek istedi. Ertesi gün eşeğe bir sürü sünger yükledi. Sünger ıslandığında ağırlaşır. Bunu bilmeyen eşek o gün de yine ayağı kaymış gibi numara yaptı. Bu defa süngerler suya düştü ve ıslandı, ıslandıkça da ağırlaşan yükü sırtına yükleyip acı çeke çeke pazara götürdü.
Öğüt: İnsanları kandırmaya çalışmayın. Kişiyi kandırmaya çalışan kendini kandırır ve de kaybeder.