Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarlarda neşeli ormanda minik bir tavşan yaşarmış. Bu tavşan o kadar hızlı koşarmış ki ormanda ki tüm hayvanlar onun bu hızına şaşırırlarmış.
Günlerden bir gün tavşan, ormanda koşarken karıncaların yuvasına basmış. Basmış basmasına fakat hiç fark etmemiş ve koşmaya devam etmiş. Karıncalar tavşanın bu davranışına çok kızmışlar ve onu uyarmaya karar vermişler. Akşam olunca karıncalar toplanıp tavşanın evine gitmişler ve kapıyı çalmışlar. Kapıyı minik tavşanın annesi açmış. Anne tavşan: “Buyurun karıncalar bir şey mi oldu?” diye sormuş. Karıncalar öfkeli bir şekilde minik tavşanın kendilerinin evini yıktığını, hiç dikkat etmediğini söylemişler. Minik tavşanın annesi: “Çok üzgünüm karıncalar, eminim küçük tavşan da çok üzülecektir. Onu bu konuda uyaracağım” demiş. Karıncalar da anne tavşan ile vedalaşıp evlerini onarmak için geri dönmüşler. Anne tavşan, yavrusuna karıncaların yuvasını yıktığından bahsetmiş ve minik tavşan bu duruma çok üzülmüş. Anne tavşan: “Koşarken çevremizde ki hayvanlara dikkat etmeliyiz yavrum. Kimseye zarar vermediğin sürece özgürce davranabilirsin” demiş. Minik tavşan Çok üzülmüş ve hemen karıncalara yardım etmeye gitmiş. Karıncaları gören tavşan: “Size bunları yaşattığım için özür dilerim, daha dikkatli olmalıydım. Yaptığım bu hatayı telafi etmem için bana izin verin” demiş. Karıncalar: “Hatanı anlamana sevindik tavşancık, az kalsın bizi ezebilirdin. Hızlı koşmanın kimseye bir faydası yok” demişler.
Minik tavşan hatasını anlayıp bir daha hızlı koşmayacağını dikkatli olacağını bunun yanlış bir şey olduğunu anladığını söylemiş. O günden sonra minik tavşan hep dikkatli olmuş ve karıncalarla dost olmuş. Masalda burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.