Bir zamanlar, bir çiftlikte inatçı bir eşek yaşarmış. Bu eşek, “Dediğim dedik, bildiğim bildik.” huyundan ölse de vazgeçmezmiş. Bir gün eşeğin sahibi onu işe götürmüş. Yolda giderken sahibi onu sağa çektiğinde, o kendini sola vurmuş. Gide gide dağlık, sarp bir yokuşun eşiğine gelmişler. Eşek yokuş aşağı gitmeye yeltenmişse de, eşeğin sahibi onu kuyruğundan tutup bırakmamış. Çünkü yokuşun hemen bitiminde bir uçurum görmüş, eşeğin o uçurumdan düşmesini istemiyormuş.
Ne var ki, eşek inat etmeye devam etmiş. İlla o yokuştan aşağı inecek. Sonunda eşeğin sahibinin de onu tutacak gücü kalmamış, bakmış ki eşeği bırakmasa o da eşekle beraber aşağı yuvarlanacak;
-“İnadın galip geldi ama bunu iyi bil, bu inat senin için hiç iyi bir son hazırlamayacak.” demiş ve eşeğin kuyruğunu bırakmış.
Zavallı eşeğin inatçılığı onu felakete sürüklemiş.