Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bulutların arasında özgürce uçan bir karga ve ağaçların dallarında gezinen minik bir serçe varmış. Karganın adı Kara, serçenin adı Minik miş. Kara’nın evi kocaman bir ağacın en üst dallarındaymış, Minik’in evi ise o büyük ağacın en alt dalındaymış.
Kara, Minik ve Minik’in evini umursamazmış çünkü onu çok küçük görürmüş. Günlerden bir gün Karga ormana ceviz toplamaya çıkmış. Topladığı cevizleri kesenin içine koymuş ve gagasıyla yuvasına götürmeye başlamış. Tam yaşadığı ağaca gelmiş, evine çıkarken, gagasını yanlışlıkla açmış ve cevizler Minik’in balkonunda duran tohumların üzerine gelmiş. Minik sesleri duyunca balkona çıkmış ve tohumlarının ezildiğini görünce çok üzülmüş. Kara ise arkadaşının üzülmesini hiç önemsememiş “Alt tarafı küçücük tohumların ezildi” demiş ve cevizlerini toplayıp evine götürmüş. Aradan bir kaç ay geçmiş ve ormana çok kuvvetli dolu yağmış. Kara’nın evi de ağacın en tepesinde olduğu için hasar görmüş ve bütün yiyecekleri telef olmuş. Kara çok üzülmüş, günlerce evini tamir etmeye çalışmış, işi bitince de yiyecek aramaya başlamış ama kış geldiği için yiyecek bir şey bulamamış. Kara’nın bu halini fark eden Minik çok üzülmüş ve ona yardım etmeye karar vermiş. Bir kutunun içine tohum doldurmuş ve Kara’nın kapısını çalmış. “Merhaba komşu, yaşadıklarını yeni öğrendim sana yardım etmek istedim. Al bunlar senin” demiş ve tohumları uzatmış. Kara çok şaşırmış ve aylar önce yaptığı davranış için çok utanmış, Minikten özür dilemiş.
O günden sonra Kara ve Minik çok sıkı dost olmuşlar, yiyeceklerini paylaşmışlar ve birbirlerine yardım etmişler. Bu olay bütün kargalara örnek olmuş, kargalar, serçelerle olan bu dostluğun ne kadar değerli olduğunu anlamışlar ve bir daha hiç anlaşmazlık yaşamamışlar.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.