Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçede yaşayan Piki adında bir kelebek varmış. Piki’nin çiçek bahçesinde çok güzel bir evi varmış. Minik ahşap evinde huzurla yaşarmış.

Piki, çalışmayı çok severmiş, her gün hiç bıkmadan saatlerce uçar, çiçeklere konar, nektarlar toplarmış. Piki, hiç yorulmadığını düşünür, işleri arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamazmış. Diğer kelebeklerde çok çalışkanmış ama Piki’nin kendisini bu kadar yormasına çok üzülüyorlarmış. Piki’nin en yakın arkadaşı olan uğur böceği Lili, arkadaşını uyarmak istemiş “Merhaba arkadaşım, uzun zamandır seni izliyorum ve bu halin beni yoruyor. Hep çok telaşlısın, neden bu kadar acele ediyorsun?” diye sormuş. Piki “Bilmem ki, aslında ben telaşlı olduğumu fark etmemiştim.” demiş. Lili “Fark etsen iyi olur Piki, gerçekten çok telaşlısın, hatta bu bahçede sana ‘Telaşlı Piki’ diyorlar” demiş. Piki gülmeye başlamış “Bu kadarını bilmiyordum gerçekten” demiş. Lili “Kendin için biraz yavaşlamalısın Piki, işlerini zaten her gün yetiştiriyorsun ama bu kadar telaşlandığında kendini yoruyorsun” demiş. Piki arkadaşının söylediklerinden sonra düşüncelere dalmış. Arkadaşı haklıymış ama işlerini bitirip rahat etmek istediği için hep acele etmesi gerektiğini düşünüyormuş.

Piki, arkadaşının haklı olduğunu bildiği için, işlerini sıraya koymaya karar vermiş. Her gün bir parça iş yapıp, bahçenin tadını çıkarma kararı almış. O günden sonra Piki, telaşını bir kenara bırakmış ve sakin sakin iş yapmaya başlamış. Çiçekleri gezerken acele etmeden, eğlenirken keyif alarak, nektar toplarken sindirerek, uyurken bile rahatlayarak uyumaya başlamış. İşte şimdi Telaşlı Kelebek Piki, bahçenin tadını almaya başlamış. Arkadaşlarına da onu uyardıkları ve hayatını değiştirdikleri için çok teşekkür etmiş. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.