Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde kıpkırmızı rengi, bal gibi tadı olan bir kiraz ağacı varmış. Her sene ilkbahar da çiçeklerini açar, yazın ilk aylarında da meyvelerini sunarmış. Kirazlardan her yiyen tadına hayran kalır, yakınlarına götürmek için sepetlerine kiraz doldururlarmış.

Bu görkemli ağacın altında yaşayan küçük bir de sincap varmış. Sincap ağacın üzgün olduğunu hissediyormuş ama cesaretini toplayıp ağaç ile konuşamıyormuş. Sonunda bir gün cesaretini toplamış ve “Merhaba güzel ağaç, neden bu kadar üzgünsün?” diye sormuş. Ağaç; “Merhaba sincap, evet dediğin gibi üzgünüm. Çünkü herkes meyvelerimi alıp gidiyor ama kimse nasılsın diye sormuyor. Ben kendimi çok yalnız hissediyorum” demiş. Sincap ağacın hissettiklerini anlamış ve onun için çok üzülmüş arkadaşını teselli etmek istemiş. “Üzülme artık ağaç kardeşi ben senin hep ayaklarının dibindeyim, her gün bana yuva oluyorsun, gölgenle beni serinletiyor verdiğin meyve ile karnımı doyuruyorsun. Sen olmasan ben yaşayamam” demiş. Kiraz ağacı o an aslında sevildiğini anlamış. “Varlığın ve bana duyduğun sevgi ve ilgi için teşekkür ederim arkadaşım” demiş ağaç. Sincap; “Her zaman yanında olacağım arkadaşım sen yalnız değilsin” demiş ve iki arkadaş güzel bir sohbete başlamış.

Sincap hayatı boyunca ağacın yanında kalmış ve ona her mevsim dostluk etmiş. Ağaç da aynı şekilde sincaba yuva olmaya, karnını doyurmaya devam etmiş. İki arkadaş hayatlarının sonuna kadar birbirlerinden hiç ayrılmamış ve aralarında çok özel bir dostluk bağı oluşmuş. Masal da burada bitmiş.

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.