Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzaklardaki yemyeşil bir köyde küçük bir kız ve ailesi yaşarmış. Bu kızın adı Kırmızı Başlıklı Kız mış. Küçük kız, her gün kırmızı bir pelerin giyermiş ve pelerinin şapkasını takarmış. İşte bu yüzden köy halkı bu küçük kıza, Kırmızı Başlıklı Kız dermiş.
Günlerden bir gün Kırmızı Başlıklı Kızın büyükannesi rahatsızlanmış. Annesi bir sepetin içine taze meyveler ve çorba koymuş. Bu sepeti de Kırmızı Başlıklı Kıza vermiş ve büyükannesine götürmesini söylemiş. Küçük kız sepetini koluna takmış ve yola çıkmış. Yolda bir çok havanla karşılaşmış, tavşanlar, kuşlar, sincaplar, kelebekler… Hepsiyle birlikte oyunlar oynayarak, şarkılar söyleyerek ormanda ilerliyorlarmış. Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesinin evine yaklaşmak üzereyken, çalıların arasında başka bir hayvanın daha olduğunu fark etmiş. Bu hayvan gri renkte tüyleri olan, büyük bir kurtmuş. Kurt, küçük kıza yaklaşmaya başlayınca, yanında ki küçük hayvanların hepsi bir tarafa kaçmış. Kırmızı Başlıklı Kız ise ne olduğunu anlayamadan kurt “Merhaba küçük kız. Nereye gidiyorsun?” diye sormuş. Kırmızı Başlıklı Kız “Büyükannem hasta, onun için çorba ve meyve götürüyorum” demiş. Kurt “Sen çok iyi bir kızsın, rica etsem bana da biraz meyve verebilir misin?” diye sormuş. Kırmızı Başlıklı Kız “Tabi” diyerek sepetinden bir elma çıkarıp, kurda vermiş. Kurt, kızın iyi kalpli olduğunu anlamış ve ona büyükannesine kısa yoldan götürmeyi teklif etmiş. Kırmızı Başlıklı Kız ise kabul etmiş ve birlikte büyükanneye doğru yola çıkmışlar. Kurt “Ormanda ve senin yaşadığın köyde herkes benden korkuyor, oysa ki ben gerçekten kimseye zarar veren bir hayvan değilim.” demiş. Kırmızı Başlıklı Kız kurdun gerçekten ne kadar dost canlısı olduğunu anlamış. Yol boyunca kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’a ormandaki bitkileri ve hayvanları anlatmış, onların nasıl korunması gerektiğini öğretmiş. Bir süre sonra büyükannenin evine gelmişler ve Kırmızı Başlıklı Kız kapıyı çalmış. Büyükanne “Kim o?” diye seslenmiş. Küçük kız “Benim büyükanne, Kırmızı Başlıklı Kız” demiş. Büyük anne kapıyı açmış ve karşısında Kırmızı Başlıklı Kız ile birlikte kurdu görünce çok korkmuş. Küçük kızı kolundan tutup içeri çekmiş ve hemen kapıyı kapatmış. Kırmızı Başlıklı Kız “Büyükanne neden böyle bir şey yaptın?” diye sormuş. Büyükanne “O bir kurt, sana zarar verir” demiş. Kırmızı Başlıklı Kız “Hayır büyükanne! Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Daha önce o kurdun bir kişiye zarar verdiğini gördün mü?” diye sormuş. Büyükanne “Hayır görmedim ama herkes öyle söylüyor” demiş. Kırmızı Başlıklı Kız “Herkes söylüyor diye doğru olacak değil ya büyükanne. O kurt çok iyi, ormandan buraya kadar bana eşlik etti ve ormanın nasıl korunması gerektiğini anlattı” demiş. Büyükanne torununun söylediklerinden sonra çok üzülmüş ve kapıyı açmış ama kurt orda yokmuş.
Büyükanne hatasını telafi etmek istemiş ve Kırmızı Başlıklı Kızı da yanına alarak ormanda kurdu aramaya başlamış. Bir süre sonra kurdu yalnız başına otururken görmüş ve hemen yanına gidip “Özür dilerim kurt, bende herkes gibi doğrusunu bilmeden davranıp seni üzdüm. Biliyorsun masallarda bile kurtlar kötü olur o yüzden sana böyle davrandım. Lütfen beni affet” demiş. Kurt büyükannenin özrünü kabul etmiş. “Önemli değil, artık doğru bilinen yanlışları düzeltmemiz gerek.” demiş. Kırmızı Başlıklı Kız ve büyükanne kurda hak vermişler, onu yemeğe davet etmişler ve tüm gün boyunca sohbet etmişler. Akşam olmadan kurt, Kırmızı Başlıklı Kızı köyün yakınına kadar götürmüş ve vedalaşmışlar. O günden sonra Kırmızı Başlıklı Kız ve kurt sürekli ormanda buluşmuşlar ve oyun oynamışlar. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.