Güneş doğmuş, gün aydınlanmaya başlamıştı. Sevimli fil Dodo yerinden doğruldu birkaç adım ilerledi ve haykırmaya başladı. “Günaydın arkadaşlar haydi uyanın güneş yüzünü gösterdi.” En yakın arkadaşı Coco’nun yanına koşar adım gitmeye başladı. O kadar hızlıydı ki ayak sesleri tüm ormanda yankılanıyordu. Islık çala çala ilerliyor içindeki tüm neşeyi ormandaki diğer hayvanlara dağıtıyordu. Dodo ormanın en sevilen hayvanlarından biriydi. Meraklı, sevecen küçük fil Dodo’nun iki kardeşi vardı. Dodo ailenin en küçük filiydi. Yaşı küçük ama hayalleri büyüktü.

Dodo arkadaşı Coco’nun yanına geldi. “Günaydın dostum, hadi uyan bugün çok işimiz var seninle. Ormandaki okulu boyayacağız. Yaz tatilinin bitmesine az kaldı. Çok heyecanlıyım.” demiş. Arkadaşı “Ahh Dodo gün daha yeni aydınlanmaya başladı ne bu acele okul bekleyebilir biraz daha uyumak istiyorum.” Dodo koşarak ilerideki gölden hortumuna su çekti ve tüm suyu Coco’nun yüzüne püskürttü Dodo sulu şakalara bayılırdı. “Dodooooo” diye haykırdı uykusu suyla bölünen Coco. “Anlaşılan bugün uyku yok, gidelim öyleyse.” demiş ve iki dost yola koyuldular. Ormanın içindeki okula doğru kocaman ayaklarıyla yürümeye başladılar. Nihayet okula vardılar. Dodo çok heyecanlıydı Coco ise arkadaşındaki bu heyecana anlam veremiyordu “Dodo niye bu kadar heyecanlısın. Okulu boyamak her sene yaptığımız bir iş. Ama sendeki bu heyecan bir başka.” Dedi. Dodo “Birazdan anlarsın Coco. Vakit kaybetmeden başlayalım daha yapacak çok işimiz var.” Dodo ve Coco yerdeki boyalarla okul duvarlarını boyamaya başladı hızlı çalışıyorlardı ve ikisi de yorulmuştu. “Koskoca okul biz bunu nasıl bitireceğiz iki hortumla” dedi Coco. Sanki birileri bir yerden seslerini duymuş gibi çok geçmeden arkadaşları
Lila ve Lupa da onlara katıldı. Hep birlikte şarkılar söyleyerek okulu boyadılar. Okulun yanından şırıl şırıl bir nehir geçiyordu. Dört arkadaş işlerini bitirip nehir kenarında biraz sohbet ederek dinlendiler. “Siz gelmeseydiniz daha okulun boya işini bitiremezdik. Teşekkür ederiz Lila ve Lupa” dedi Dodo. “Rica ederiz Dodo. “Birlikten kuvvet doğar. Hep birlikte çalıştık ve okulumuzu rengarenk boyadık çok da güzel oldu.
dedi” Lila. Arkadaşlarıyla tekrar görüşmek üzere vedalaşıp ayrıldılar. Dodo şimdi daha heyecanlı görünüyordu. Coco’yla beraber tekrar okula geldiler kalan boya kutularından birine hortumunu daldırdı Dodo ve boyayı üzerine sürmeye başladı çok geçmeden pembe bir fil oldu. Aynanın karşısına geçti.
“İşte şimdi çok güzel oldum” dedi. Coco olanları şaşkınlıkla izliyordu. “Ne yaptın sen Dodo. Niye kendini boyadın” diyebildi sadece. “Hep pembe bir fil olmayı hayal etmiştim. Okulun boyanmasını bunun için sabırsızlıkla bekliyordum. Bu rengimi çok sevdim şimdi gidip anneme göstermeliyim Coco sonra görüşürüz.” dedi.

Dodo hızlı adımlarla evin yolunu tuttu. Yürüdükçe üzerindeki boyalar akıyordu ve bu da Dodo’nun hiç hoşuna gitmiyordu. Evine geldi. Karşısında Dodo’yu gören annesi şaşkınlığını gizleyemedi. “Pembe bir fil olmuştum çok güzeldi ama yürüdükçe boyalarım aktı anne” diyerek ağlamaya başladı Dodo.
Annesi şimdi durumu anlamıştı. Dodo bu hayalinden annesine sık sık bahseder annesi de bunun mümkün olmayacağını ona anlatırdı. Ama şimdi kendisi deneyimlemiş ve pembe bir fil olamayacağını görmüştü.
Annesiyle birlikte nehre giden Dodo güzelce yıkanıp eski haline döndü ve oyun oynamak için arkadaşlarının yanına gitti. Giderken yeni hayaller kurmayı da ihmal etmedi. Bakalım sırada Dodo’nun gerçekleşmeyi bekleyen hangi hayali var?

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.