Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, güzel bir ormanın derinliklerinde, güzeller güzeli bir şelale varmış. Bu şelale o kadar güzel bir yermiş ki bütün orman hayvanları şelaleyi ziyaret etmek için can atarmış. Şelalenin etrafı renk renk, güzel kokulu çiçeklerle çevriliymiş, bu yüzden hayvan oraya “Çiçek Şelalesi” adını vermişler.

Çiçek Şelalesinin yanında ki ağaçta bir kuş ailesi yaşarmış, bu kuş ailesinin Kikir adında bir yavrusu varmış. Kikir, çok yaramaz bir kuşmuş. Günlerden bir gün Kikir, annesinin yanına gidip “Anneciğim, bende diğer kuşlar gibi özgürce uçmak istiyorum” demiş. Anne kuş “Yavrum, sen daha çok küçüksün ve özgürce uçmak için daha zamanın var. Çünkü orman senin için tehlikeli bir yer ama biraz daha büyüdüğünde özgürce uçabilirsin” demiş. Kikir annesine “Tamam” demiş ama annesinin sözünü dinlemeye niyeti yokmuş. Gece olunca, anne ve baba kuş uyuyunca Kikir bunu fırsata çevirmiş ve sonra yuvadan dışarı çıkıp uçmaya başlamış. Uçmuş, uçmuş, uçmuş ve en sonunda ormanın derinliklerine kadar uçmuş, en sonunda çok uzaklaştığını anlayınca biran durmuş ve etrafına bakınmış. Gördüğü yer hiç tanıdık gelmemiş ve en sonunda kaybolduğunu anlamış. Kikir, anne ve babasını aramaya başlamış ama bir türlü bulamamış, çok yorulunca da bir ağacın dalına konmuş ve “Anne, baba” diye seslenmeye başlamış. Anne ve baba kuş Kikir’in sesini duymamış ama onun sesini duyan küçük bir sincap olmuş. Bu sincabın adı Çakır mış. Çakır, sesi duyunca yuvasından çıkmış ve etrafına bakınmaya başlamış. Sesin karşıda ki ağaçtan geldiğini anlayıp, yanına gitmiş ve Kikir’i görmüş. Kikir, Çakır’ı görünce birden korkmuş ve ağlamaya başlamış. Çakır “Ağlamana gerek yok küçük kuş, benden sana zarar gelmez. Ben sadece sana yarım etmeye geldim. Senin burada ne işin var?” diye sormuş. Kikir, annesinin sözünü dinlemeyip gizlice evden dışarı çıktığını ve ormanın derinliklerine kadar uçup, yolunu kaybettiğini anlatmış. Çakır bir çözüm aramaya başlamış ve Kikir’e nerede oturduğunu sormuş. Kikir “Çiçek Şelalesinin orda oturuyorum” demiş. Çakır “Çok şanslısın, ben orayı çok iyi biliyorum, seni evine götürebilirim” demiş. Kikir çok sevinmiş ve hemen bu teklifi kabul etmiş. Çakır, Kikir’i sırtına alıp ağaçtan ağaca zıplayarak Kikir’i Çiçek Şelalesine götürmüş ama onlar daha varmadan önce anne ve baba kuş uyanıp yavrularının yokluğunu fark etmişler. Çiçek Şelalesine geldiklerinde Kikir, yaşadıkları ağacı göstermiş. Ağaca tırmandıklarında Kikir anne ve babasını görmüş, koşarak yanlarına gidip sımsıkı sarılmış. Anne kuş “Ah Kikir, nerelerdeydin sen? Bizi ne kadar korkuttun bilemezsin, bundan sonra bizim sözümüzden çıkma tamam mı?” demiş. Kikir “Tamam anneciğim, babacığım, çok özür dilerim, bir daha asla sizin sözünüzden çıkmayacağım, beni affedin” demiş.

Anne ve baba kuş, Kikir’i affetmiş. Kikir, Çakır’ı göstererek, “beni buraya yeni arkadaşım Çakır getirdi”. demiş. Anne ve baba kuş, Çakır’a çok teşekkür etmişler. Çakır “Rica ederim, yardıma ihtiyacı olan birisini görmezden gelemezdim” demiş. O günden sonra Kikir, anne ve babasının sözünden hiç çıkmamış ve mutlu bir şekilde yaşamlarına devam etmişler. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.