Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde yaşayan küçük bir tilki varmış. Bu tilkinin adı Mıncır mış. Mıncır, oyun oynamayı çok severmiş, en çok da oyuncaklarla oynamayı severmiş. Her hafta harçlıklarını biriktirir, hafta sonu da hemen gidip oyuncak alırmış.
Mıncır’ın odası oyuncaklarla doluymuş. Her hafta, ormanın büyülü oyuncak mağarasını ziyaret eder, yeni oyuncaklar keşfetmek için sabırsızlanırmış. Fakat, Mıncır’ın odası dolup taştığı için artık oyuncak almaması gerekiyormuş. Günlerden bir gün anne tilki artık bu duruma el atmaya karar vermiş. Mıncır, okuldayken oyuncakları ayıklamış ve kategorilerine ayırıp kutulamış. Akşam olup Mıncır okuldan geldiğinde annesi Mıncır’ı odasına çağırmış. “Hoşgeldin Mıncır, senin için odanı düzenledim. Bir çok oyuncağın var ama bunların hiçbir ile oynamıyorsun. Sadece oyuncak almamalısın, onların eğlenceli dünyasını da keşfetmelisin.” demiş. Mıncır, annesini dinlerken bir yandan da odasını inceliyormuş, daha önce odasını hiç bu kadar toplu ve düzenli görmemiş. Annesine hak vermiş, söylediklerinde haklı olduğunu söylemiş. Annesi Mıncır’ı odasında bırakıp yemek hazırlamaya gitmiş. Küçük tilki oyuncak kutularını tek tek açmış ve oyun oynamaya başlamış. Oyuncaklarla oynamanın gerçekten eğlenceli olduğunu fark etmiş.
Mıncır, bir süre sonra, o kadar çok oyuncağa ihtiyacı olmadığını anlamış. En sevdiklerini seçip geri kalanları diğer orman hayvanlarına hediye etmiş. Tilki, artık arkadaşlarıyla oyunlar oynar, eğlenceli vakit geçirir ve eskiden yaptığı gibi sadece oyuncak almakla yetinmezmiş. Ve ormanda, herkesin mutlu olduğu bir yaşam başlamış. Mıncır da öğrendiği bu dersle birlikte hep mutlu yaşamış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.