Bir zamanlar küçük bir kasabada yaşayan Mert adında bir çocuk varmış. Mert parkta oynamayı çok severmiş. En çok sevdiği oyuncakta kaydırakmış. Her gün parka gider kaydırağa çıkar ve saatlerce kayarmış.

Mert’in en büyük hayali evinin bahçesinde bir kaydırağının olmasıymış. Annesine ve babasına bu hayalinden bahsetmiş. Onlarında aklına bir fikir gelmiş. Mert’in annesi ve babası, kaydırağı doğum gününde almayı düşünmüşler. Günler hızla geçmiş ve Mert’in doğum günü gelip çatmış, anne ve babası en güzel kaydırağı getirmişler ve Mert’e hediye etmişler. Mert çok sevinmiş, sonunda en büyük hayali gerçek olmuş. Artık her gün bahçesinde kaydıraktan kayıyormuş. Mert, bir kaç gün sonra annesiyle birlikte parka gitmiş. Parkta kumla oynarken ağlayan bir çocuk görmüş, bu çocuğun adı Eymen miş. Mert dayanamayın yanına gidip “Neden ağlıyorsun?” diye sormuş. Küçük çocuk “Evimde kaydırağım olmasını istiyorum çünkü kaydıraktan kaymayı çok seviyorum ama almıyorlar” demiş. Mert gülümsemiş “Eminim fırsatını bulduğunda ailen sana istediğin kaydırağı alır. Bizim bahçemizde kaydırak var, istediğin zaman gelip kayabilirsin. Birlikte oyunda oynarız” demiş. Küçük çocuk çok mutlu olmuş, göz yaşlarını silip annesinin yanına gidip Mert ile konuşmasını anlatmış. Mert de annesine gidip anlatmış. İki anne arkadaş olmuşlar.

O günden sonra Eymen, fırsatını buldukça annesiyle birlikte Mertlerin bahçesine gitmişler ve rahatça kaydıraktan kaymışlar. Mert paylaşmanın çok güzel bir duygu olduğunu herkese göstermiş. Eymen içinde çok iyi bir örnek olmuş. Bu hikayede burada bitmiş.

Daha fazla kısa hikaye okumak isterseniz Kısa Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.