Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir köyde yaşayan Mine isminde sevimli bir çocuk varmış. Mine’nin ışık saçan bir kurdelesi varmış. Bu kurdele ne zaman ışık saçsa esrarengiz olaylar olurmuş. Ayrıca küçük Mine çok cesur bir kızmış, herkese de yardım etmeyi çok severmiş.

Günlerden bir gün Mine en sevdiği kurdelesini saçına takmış ve birden ışıklar yanmaya başlamış. Mine ne olacağını merakla beklerken kendisini kocaman bir ormanın içinde bulmuş. Küçük kız etrafta gezinirken ona seslenen bir ses duymuş. Bu ses minik bir kuşun sesiymiş. Minik kuş üzgün bir sesle: “Merhaba, bize yardım edebilir misin?” diye sormuş. Mine: “Tabi ki, elimden ne geliyorsa yaparım” demiş. Kuş: “Arkadaşımız bilge kaplumbağa çok hastalandı, onun iyileşmesi için tek bir ilaç var, fakat bizim o ilacı almamız imkânsız” demiş. Mine merakla kuşa: “Peki ilaç nerede?” diye sormuş. Kuş: “İlaç, sadece dağın yamacında varmış. Ama o dağa çıkmak çok tehlikeliymiş. Birde ilaç sadece geceleri orada oluyormuş” demiş. Mine: “Üzülme ben size yardım edeceğim” demiş. Küçük kuş: “Ama çok dikkatli olmalısın çünkü oralarda kurtlar gezinirler” diye sözüne devam etmiş. Mine için kurtların orada gezinmesi sorun değilmiş çünkü o bütün hayvanlarla çok iyi anlaşırmış. Bir hayvanın hayatını kurtarmak için ne gerekiyorsa yaparmış.

Mine, hemen sırt çantasını hazırlamış ve yola çıkmış. Dağa geldiğinde ise tedbir almak için halatı beline bağlamış. Kısa süre içinde dağa çıkmış ve ilacı alıp çantasına koymuş. Hemen orana geri dönmüş ve ilacı bilge kaplumbağa içirmiş. Kaplumbağa hemen iyileşmiş, Mine ve tüm hayvanlar çok mutlu olmuş. Mine onlarla vedalaşıp kurdelesinden çıkan ışıklarla eve geri dönmüş. Olup bitenleri ailesine anlatmak için sabırsızlanıyormuş. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.