Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir orman perisi yaşarmış. Bu orman perisi çok güzel, çok nazik ve çok yardımsevermiş. Ormandaki bütün canlılara dost olur, onlara yardım edermiş. Kimin başı dertte olsa, yada kimin karnı o gün açsa orman perisi bir yolunu bulur, onları mutlu edermiş.
Hayvanlarda orman perisini çok severlermiş. Onun her zaman iyi ve sağlıklı olmasını isterlermiş. En küçük tehlikelerden bile orman perisini korurlarmış. Günlerden bir gün bu ormana bir insan gelmiş. Ormanın güzelliğine hayran kalmış. Ama bu insan pek iyi kalpli değilmiş çünkü amacı ağaçların bir çocuğunu kesip kendisine bir yaşam alanı oluşturmakmış. İnsan ormanda kendine göre bir alan bulmuş ve oraya yerleşmeye karar vermiş. Elinde ki testeresiyle ilk ağacı kesmiş. Bunu gören hayvanlar çok üzülmüş. O ağaçta evi olan kuşlar ve sincaplar ağacı terk etmek zorunda kalmış. Hayvanların çok üzüldüğünü gören orman perisi bu olaya hemen el atmaya karar vermiş ve gidip insanla konuşmuş. Orman perisini karşısında gören insan çok şaşırmış, daha önce hiç peri görmediği için perinin de kendisine ait olmasını istemiş. Orman perisi “Ormanımıza hoş geldiniz ama bu yaptığını hiç doğru değil. Burası hayvanların yuvası ve siz elinizde ki o aletle bu yuvayı bozuyorsunuz. Lütfen bunu yapmayın” demiş. İnsan içten içe gülmüş “Yapmayacağım, özür dilerim” demiş. Ama aklına orman perisini yakalamayı koymuş. Peri mutlu bir şekilde adamın yanından ayrılmış. Ertesi gün avcı, orman perisini yakalamak için ormana gizlice bir ağ sermiş. Orman perisi çok dikkatliymiş ve bu ağı hemen fark edip, küçük arkadaşı sincaba haber vermiş. Sincap da hemen ormandaki bütün hayvanları toplayıp, ağı parçalamışlar. Avcı sabah ormana geldiğinde ağını parçalanmış bulmuş ve çok öfkelenmiş. Öfkesinden ağaçlara zarar vermeye başlayan insan yorulup bir köşeye oturduğunda ormanın en güçlü hayvanları toplanmış ve insanın karşısında çıkmış. Karşında ayıyı, aslanı, fili görünce ne yapacağını şaşırmış. O sırada orman perisi çıkagelmiş. “Durun arkadaşlar, kaba kuvvetle hiç bir sorun çözülmez, bu insanın kalbini yumuşatmadan bu sorunu bitiremeyiz” demiş. İnsan şaşkın şaşkın etrafına bakarken, orman perisi “Ormanlar dünyanın nefes kaynağı. Sen bir ev yapacaksın diye bütün bu ağaçları kesemezsin. Senin yüzünden bu kadar hayvan evsiz kalamaz. Şehir merkezleri siz insanların. Nasıl ki hayvanlar oralara yerleşmeye çalışmıyorsa siz insanlar da ormanlara yerleşemezsiniz. Lütfen biraz merhamet et” demiş.
O an insanın kalbi yumuşamış ve orman perisine hak vermiş. Bütün hayvanlardan özür dileyip ormanı terk etmiş. İnsanın gitmesiyle bütün hayvanlar ve orman perisi neşe içinde dans etmeye başlamışlar. Bir arada olunca bütün zorlukların üzerinden gelebileceklerini bir kez daha anlamışlar ve birbirlerine daha çok kenetlenmişler. Hayatları boyunca mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmişler. Bu masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.