Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde Mofi adında bir sincap yaşarmış. Mofi, çok iyi yürekli bir sincapmış. Onu ormandaki bütün hayvanlar tanır ve severmiş. Mofi’nin yemyeşil ağaçların arasında şirin bir evi varmış ayrıca çok usta bir aşçıymış. Pastaların, böreklerin, çöreklerin en güzellerini o yaparmış. Yaptığı pastaları şehre götürür, orada satarmış. Alnın teriyle kazanır, kimseye muhtaç olmadan geçinip gidermiş.
Mofi bazen de arkadaşlarına pastalarından ikram eder, onlarla paylaşırmış. Son günlerde Mofi’nin pastalarına bir tilki dadanmış. Mofi pastalarını hazırlıyor, biraz dinlenmek için mutfaktan çıkıyormuş. Döndüğünde ortada ne pasta, ne de çörek kalıyormuş. Çünkü yaramaz tilki yaptıklarını kaşla göz arasında alıp kaçıyormuş. Mofi, artık tilkiye bir ders verme zamanının geldiğini düşünmüş ve plan hazırlamaya başlamış. Bugüne kadar yaptığı pastaların en güzelini yapmış, birde mum dikmiş. Bu mum şaka mumuymuş. Yakıldığında yüksek bir patlama sesi çıkarıyormuş. Mofi bir ağacın arkasına saklanmış ve tilkiyi izlemeye başlamış. Tilki tam pastayı yiyecekken mumu fark etmiş ve mumu yakmak istemiş. Ateşi muma yaklaştığında mum yanmış ve bir anda patlama sesi duyulmuş. Tilkinin korkudan yüzü pastanın içine girmiş ve pastanın çikolatalı kreması yüzüne gözüne bulaşmış.
Mofi “Tilki kardeş! Umarım bu sana bir ders olmuştur. Bir daha başkasının malına el uzatma ve izinsiz alma” diye seslenmiş. Tilki yanlış bir iş yaptığını anlamış ve Mofi den özür dilemiş. O günden sonra da kimseden izinsiz bir şey almamış. Çünkü yaşadığı olay tilkiye büyük bir der olmuş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.