Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Bu küçük kızın adı da Zehra imiş. Küçük Zehra istediği bir şey olmadığında hemen ağlamaya başlarmış. Annesi ile babasının sürekli onun istediklerini yapması istermiş ama Zehra onların istediklerini pek fazla yapmazmış. Dişlerini fırçalamak, üstünü değiştirmek, uyumak hatta yürümek bile istemezmiş ve bu yüzden sürekli ağlarmış.
Bir sabah anne kahvaltıyı hazırlamış, Zehra’ya seslenmiş. Küçük kız “İşim var” anne demiş. Annesi bir kaç dakika sonra tekrar seslenmiş “Yemek soğuyacak kızım” demiş ve Zehra ağlayarak sofraya gelmiş. “Oynamama izin vermiyorlar” diyerek ağlamaya devam etmiş. Kahvaltısını zorlada olsa yaptıktan sonra babası Zehra’yı yürüyüşe çıkarmak istemiş. Zehra yine istememiş başlamış ağlamaya. Zorda olsa babası Zehra’yı ikna etmiş ve baba kız yürüyüşe gitmek için evden çıkmışlar. Yanlarına aldıkları küçük oyuncak gemilerle oynamak için gölün olduğu yere doğru yürümeye başlamışlar. Göle geldiklerinde baba kız gemileri gölde yüzdürmeye başlamışlar. Ama birden rüzgar çıkmış ve Zehranın oyuncak gemisi gölün uzakta olan kısmına doğru sürüklenmiş. Tabi bunu gören küçük Zehra başlamış ağlamaya. Babası ağlamamasını gemisini alacağını söylemiş ama kız ağlamaya devam etmiş.
Babası gemi ile uğraşırken Zehra bir ağlama sesi daha duymuş. Bu sesin nereden geldiğini bulmak için etrafına bakınmış ve sesin çok yakından geldiğini anlamış. Ayaklarına doğru eğilmiş ve ağlayan bir uğur böceği olduğunu görmüş. “Neden ağlıyorsun?” diye sormuş küçük kız. Uğur böceği “Sen ağlıyorsun diye ağlıyorum” demiş. “Çünkü biliyorsun ağlamak bulaşıdır” diye devam etmiş. Küçük kız çok şaşırmış. Daha önce bir uğur böceğinin konuştuğunu ve ağladığını hiç duymamış. Başka taraftan bir ağlama sesi daha duymuş yaprağı kaldırıp baktığında bir çekirgenin olduğunu görmüş. “Çekirge sen neden ağlıyorsun?” diye sormuş Zehra. “Arkadaşım uğur böceği ağlıyor diye ağlıyorum. O kendini kötü hissediyor ve bu yüzden bende çok üzülüyorum” demiş çekirge. Ve sonra yeni bir ağlama sesi daha duymuşlar bu ağlayan da minik bir tırtılmış. Tırtıl da arkadaşları ağlıyor diye ağlıyormuş. Zehra birden korkmuş. Ya bu çalı da yaşayan bütün hayvanlar ağlarsa ve burası sular altında kalırsa diye düşünmüş. O anda bir karar vermiş “Artık bu kadar çok ağlamamalıyım yoksa herkes üzülmeye devam edecek” demiş. O günden itibaren Zehra çok az ağlamaya başlamış. Ve gözlerinden yaşlar akıtmadan önce, ağlamaya değer mi diye düşünmeye başlamış.
Daha fazla Masal okumak için bizi takip etmeyi unutmayın 🙂 Her güne bir masal.