Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanda yaşayan küçük bir tavşan varmış. Her gün ormana çıkar yiyecek toplar, evine yakacak odun getirirmiş. Tavşan gibi küçük hayvanların ormanda her zaman dikkatli olması gerekirmiş o yüzden bu işlerini kimseye belli etmeden, çok sessiz bir şekilde yaparlarmış.
Günlerden bir gün tavşan ormana yiyecek toplamaya gitmiş. Fakat bu sefer şansı yaver gitmemiş ve bastığı çalılar çok ses çıkarmış. Bunu duyan kötü kalpli kurt tavşanı kovalamaya başlamış. Tavşan hızla koşmaya, kurttan kurtulmaya çalışmış. Kaçarken de “Yardım edin” diye bağırıyormuş. Bunu duyan kaplumbağa tavşanın olduğu yere doğru yürümüş, tavşanın zor durumda olduğunu görmüş. Tavşanı kurtarmak için yerden büyük bir yaprak almış ve onu külah şeklinde kıvırıp, yaprağın içinden bağırmaya başlamış. Bunu duyan kurt korkudan ne yapacağını şaşırmış ve tavşanın peşini bırakıp kaçmaya başlamış. Kurt kaçınca kaplumbağa gülmeye başlamış. Bunu duyan tavşan kaplumbağanın yanına gitmiş ve ona teşekkür etmiş. Kaplumbağa “Küçük olmamız zeki olmamamız anlamına gelmez, bilek gücümüzle onları yenemiyorsak aklımızla yeneriz” demiş.
İki hayvan aralarında gülüşmeye başlamışlar. Kurt ve diğer hayvanlarda o günden sonra küçük hayvanlara zarar veremeyeceklerini anlamışlar. Masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.