Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, adı Minik olan bir tavşan varmış. Minik’in masmavi gözleri, bembeyaz tüyleri, upuzun kulakları, top gibi kuyruğu varmış. Minik, küçük bir ağaç evde ailesi ile birlikte yaşıyormuş.
Günlerden bir gün, Minik’i arkadaşları oyun oynamak için ormana çağırmış. Minik, annesinden izin alıp arkadaşlarının yanına gitmiş ve hangi oyunu oynamak istediklerini konuşmaya başlamışlar. En sonunda yerden yüksek oyunu oynamaya karar vermişler. Ama Minik arkadaşları gibi zıplayamadığı için oynamak istememiş. Bunu gören arkadaşları “Minik, neden oynamak istemiyorsun?” diye sormuşlar. Minik “Ben sizin kadar yükseğe zıplayamıyorum ve hep yanan ben oluyorum. O yüzden oynamak istemiyorum” demiş. Arkadaşları “Minik, bunun bir önemi yok ki. Biraz gayret etsen sende bizim gibi zıplayabilirsiniz. Yeter ki pes etme” demişler. Minik, arkadaşlarının sözlerine kulak vermiş ve heyecanla oyuna katılmış. Her seferinde daha yükseğe zıplamaya çalışmış. Oyun bittiğinde eve giderken, eve gittiğinde, okula giderken sürekli zıplamış ve sonunda bu çalışmasının karşılığını almış.
O günden sonra Minik, arkadaşları gibi zıplamayı öğrenmiş. Elde ettiği bu başarı, Minik’i çok hırslandırmış ve istediği her şey için çok çalışmaya başlamış. Bu masal da burada bitmiş.
Hayvanlar ve ormanlarla ilgili masal çocuklarınızın hoşuna gidiyorsa Orman masalı kategorimizi inceleyebilirsiniz.